1 Kasım 2011 Salı

Muhteşem Yüzyil 32. Bölüm Özeti Fragmani

Nigar kalfa, Sultan Süleyman ve Prenses İsabella'nın yakınlaşmasına şahit olmuştur. Nigar kalfa Hürrem'i bu yakınlaşmadan haberdar edecek mi?

Prenses İsabella Sultan Süleyman'a tokat atmak ister. Sultan Süleyman İsabella'nın bileğini yakalar. Sultan Süleyman'ın gözlerinden ateş çıkmaktadır. Prenses bu cesaretinin bedelini ödeyecektir. Prenses İsabella'yı neler bekliyor?
Jashua, Armin'i Bali Bey'den uzak tutmak için İstanbul'dan götürecektir. Bali Bey Jashua'nın önünü keser ve Armin'i kaçırır. Jashua, kızını kaçıran Bali Bey'i, İbrahim Paşa'ya şikayet eder...
Caşu Efendi Bali Beyi şikayet ediyor.

Hürrem, Sultan Süleyman'ın gittikçe kendisinden uzaklaştığının farkındadır. Prenses'ten kurtulmak isteyen Hürrem, Prenses İsabella'yla konuşmak için İbrahim Paşa'nın sarayına gider.
Muhteşem Yüzyıl 32.Bölüm Fragmanları

Muhteşem Yüzyil 31. Bölüm Özeti

Hürrem, Sultan Süleyman ve Prenses İsabella'nın beraber Av Köşkü'ne girdiğini görmüştür. Saklandığı yerde, Sultan Süleyman'ın dışarı çıkmasını beklemektedir. Daha fazla dayanamaz ve köşke doğru ilerler...

Hürrem Av Köşkü'nden döndüğünde, Hasbahçe'de Mahidevran'la karşılaşır. Hürrem'in ağladığını gören Mahidevran, Av Köşkü'ne gidip Prenses'i gördüğünü anlamıştır. Mahidevran bu durumu kullanarak Hürrem'e zarar vermeye çalışacaktır...

Prenses İsabella, Sultan Süleyman'ın onu serbest bırakmayacağının farkındadır. Gururu kırılan Prenses, bu esaretten kurtulmak için son bir hamle yapar. Prenses Av Köşkü'nde yangın çıkartır...

Sultan Süleyman, Av Köşkü'ndeki yangından gece yarısı haberdar olur. Hürrem, Sultan Süleyman'ın yanından kalkıp Av Köşkü'ne, Prenses'e gitmesiyle iyice yıkılacaktır.

Prenses İsabella yangından kurtulacak mı? Sultan Süleyman'ın Prenses'le ilişki yaşadığını düşünen Hürrem'i bundan sonra neler bekliyor?

Muhteşem Yüzyil 30. Bölüm Özeti

Hürrem Sultan, Av Köşkü'nde kalan kadının Sultan Süleyman'ın misafiri olduğunu öğrenir! Hürrem, Sultan Süleyman'ın bu kadınla bir ilişkisi olduğundan korkmaktadır.

Prens Frederick, nişanlısı Prenses İsabella'yı kurtarmak için Av Köşkü'ne gizlice girmeye çalışır. Muhafızlar Prens Frederick'i kıskıvrak yakalar. Nişanlısının yakalandığını gören Prenses İsabella, Sultan Süleyman'ın Prens Frederick'i öldürmesinden korkmaktadır.

Hatice Sultan'ın oğlu Mehmet aniden hastalanmıştır. Hürrem, bebeğin İbrahim Paşa'nın defterindeki zehirden etkilendiğini anlayacaktır. Öte yandan Hatice Sultan, evliliğine gölge düşürmeye çalışan Hürrem'den öcünü alır. Hürrem'e, Av Köşkü'ndeki kadının Sultan Süleyman'ın misafiri olduğunu bilhassa söyler. Hürrem, bu misafirin kim olduğunu, Sultan Süleyman'a ne ifade ettiğini öğrenmek için elinden geleni yapacaktır...

İbrahim Paşa Prens Frederick'i sorgular. Frederick'in, Prenses İsabella'nın kaldığı Av Köşkü'nü, Gritti'den öğrendiğinden şüphelenmektedir. Bali Bey'den Gritti'yi Prens Frederick'in tutulduğu zindana getirmesini ister...

Muhteşem Yüzyil 29. Bölüm Özeti

Hatice Sultan'ın bebeği, Hürrem'in önünde nefes almadan, ölü gibi yatmaktadır. Hatice Sultan'ın bebeği yaşayacak mı?

Kaçmaya çalışırken kaza geçiren Prenses İsabella, yerde acıyla bileğini tutmaktadır. Sultan Süleyman, Prenses İsabella'yı kucağına alır ve kendi atına bindirir... Öte yandan Gritti'nin, mektubu, Prenses'in nişanlısı Prens Frederick'e ulaşmıştır. Nişanlısının korsanlar tarafından Sultan Süleyman'a satıldığını öğrenen Prens Frederick, Prenses'i Sultan Süleyman'ın elinden kurtarmaya kararlıdır.

Sümbül Ağa, Prenses İsabella'ya hizmet etmek için sık sık av köşküne gitmektedir. Av köşkünden ve esir tutulan Prenses'ten habersiz olan Gül Ağa, Sümbül Ağa'nın haremi sıklıkla terk etmesinden şüphelenir. Gül Ağa, Hürrem'e Sümbül Ağa'nın bir şeyler karıştırdığını söyler. Hürrem Gül Ağa'dan Sümbül Ağa'nın nereye gittiğini öğrenmesini ister...

Bali Bey Matrakçı'yla meyhaneye gittiğinde, Gritti'nin meyhaneyi kapattığını öğrenir. İlk defa karşılaşan Gritti ve Bali Bey kavga ederler. İbrahim Paşa bu kapışmadan haberdar olur...

Mahidevran'ın ödeneğinin arttırıldığını öğrenen Hürrem, buna karşılık olarak haremi büyüterek şehzadeleri için yeni daireler yaptırmak istemektedir. Hürrem Valide'ye konuyu açtığında reddedilecektir...

Muhteşem Yüzyil 28. Bölüm Özeti

Sultan Süleyman, Prenses İsabella'yı esiri olarak tutmaya karar verir. Habsburg Hanedanı'ndan Prens Frederick'in nişanlısı olan güzel Prenses'in, Osmanlı Devleti'ne getireceklerini görmek istemektedir.

Prenses İsabella, Sultan Süleyman'ın kölesi olmayı kabul etmeyecektir. Nişanlısı Prens Frederick'in, Sultan Süleyman'a, bir Prenses'i esir tutmanın bedelini ödeteceğinden emindir.

Yakup Efendi Hürrem'in istediği zehri yapacaktır. İbrahim Paşa'yı yavaş yavaş öldürecek bu zehri bulaştırmak için, Hürrem'in İbrahim Paşa'nın yanından hiç ayırmadığı bir eşyasını ele geçirmesi gerekmektedir.

Bali Bey, Sultan Süleyman'ın kendisine emanet ettiği savaş ganimetlerini, Budin'den İstanbul'a getirmiştir. Sultan Süleyman'ın İbrahim Paşa'ya hediye ettiği heykeller de bu ganimetin arasındadır. İbrahim Paşa heykelleri, sarayının bahçesine diktirir. Hatice Sultan heykellerin uğursuzluk getirmesinden korkmaktadır.

Sultan Süleyman hayırda bulunması için, Mahidevran'ın ödeneğini arttırır. Gül Ağa, Sultan Süleyman'ın Mahidevran'ın ödeneğini arttırdığı bilgisini Hürrem'e yetiştirecektir.

Hızlı bir çapkın olan Bali Bey, bir genç kızı, çarşıda kendisini rahatsız eden adamın elinden kurtarır. Genç kız Bali Bey'e teşekkür etmek yerine, Bali Bey'i tersler. Bali Bey bu güzel ve cebbar kızdan oldukça etkilenir.

Muhteşem Yüzyil 27. Bölüm Özeti

Layoş'un Budin Sarayı'ndaki tahtında oturmaktadır. Macaristan toprağı bundan böyle Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesindedir.

Zafer haberi Topkapı Sarayı'na ulaşmıştır. Fetihnamede İbrahim Paşa'nın zaferdeki hizmetlerinden bahsedilmesi, Hürrem'i İbrahim Paşa'ya karşı iyice hırslandıracaktır. Hürrem Gül Ağa'dan müneccim Yakup Efendi'yi tekrar saraya getirmesini ister. Hürrem Yakup Efendi'yle bu sefer yalnız görüşecektir...

İbrahim Paşa, Budin Sarayı'nın bahçesindeki Apollo, Herkül ve Diana heykellerine hayran kalmıştır. Sultan Süleyman heykelleri, savaş meydanındaki üstün başarısı şerefine İbrahim Paşa'ya hediye eder. Heykeller ve diğer ganimeti İstanbul'a getirmesi için Bali Bey'i görevlendirir.

Kastilya Prenses'i İsabella Fortuna'nın gemisi, Ege Denizi açıklarında korsanların saldırısına uğrar. Korsanlar Prenses ve nedimesini esir alıp, İstanbul'a getirirler. Habsburg Hanedanı'ndan Prens Frederick'in nişanlısı olan Prenses, çok değerli bir esirdir. Korsanlar bu değerli esiri Topkapı Sarayı'na satmak istemektedirler.

Sultan Süleyman ve İbrahim Paşa İstanbul'a büyük zaferle dönmüştür. Nigar İbrahim Paşa'yı, Hürrem'in intikam alabileceği konusunda uyarır. İbrahim Paşa Hürrem'den korkmamaktadır.

Muhteşem Yüzyil 26. Bölüm Özeti

Sultan Süleyman İbrahim Paşa'ya Hürrem ile aralarında geçen konuşmayı sorar. Bu esnada Layoş'un ormanda saklanan suikastçı şövalyeleri baskın yaparlar. Aralarından biri Sultan Süleyman'ı hedef alır ve ateş eder. Malkoçoğlu Bali Bey baskın yerine yetişecektir...
Hamile olduğunu öğrenen Hatice Sultan, bebeğini tekrar kaybetmek korkusuyla, bu haberi İbrahim Paşa'ya vermek istememektedir. Hatice Sultan İbrahim Paşa'nın sağ salim geri dönmesi için dua ederken, Hürrem ise ölmesini dilemektedir.

Hareme iyice yerleşen Gül Ağa, Sümbül Ağa ile çatışmaya başlamıştır bile. Gül Ağa bir yandan da Nigar Kalfa'ya kur yapmaktadır. Nigar Kalfa'nın ise aklındaki tek şey Hürrem'e kendisini affettirmektir. Hürrem, Gül Ağa'dan kendine yeni bir cariye bulmasını ister.

Belgrad yakınındaki ordugahta Sultan Süleyman, İbrahim Paşa ve Malkoçoğlu Bali Bey'in kuvvetleri birleşmiştir. Esir alınan şövalye ordugahta sorgulanır. Şövalye, Layoş'un Mohaç Ovası yakınındaki Tolna'da olduğunu itiraf eder.

Hürrem, bebeğini kaybetme korkusu içindeki Hatice Sultan'a fal baktırmayı önerir. Gül Ağa saraydan kovulan eski müneccim başı Yakup Efendi'den bahseder. Yakup Efendi karanlık güçleri olan bir kahindir. Hatice Sultan, Gül Ağa'dan Yakup Efendi'yi gizlice saraya getirmesini ister.

Gül Ağa Yakup Efendi'yi saraydaki Mermer Köşk'e getirmiştir. Yakup Efendi, Hatice Sultan'a bir oğlu olacağını söyler. Hürrem'in ise büyük bir sıkıntısı olduğunu sezmiştir. Bu sıkıntıyı ancak kan temizleyecektir.

Sultan Süleyman'ın ve Layoş'un orduları, Mohaç Ovası'nda, birbirlerini yok etmek üzere yerlerini alırlar...